Sendikamız üyelerinin norm kadro fazlası olduğu gerekçesiyle re’sen, aile birliği mazeretine uygun olmayan bir yere atanması üzerine açılan davalarda yürütmeyi durdurma kararları verilmiştir.
Mersin 1. İdare Mahkemesi’nin 2025/1566 Esas sayılı ve 05.12.2025 tarihli kararında;
“…Bu durumda, davacının aile birliği mazeretine istinaden ….. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandığı ve buradaki söz konusu görevine 19/08/2025 tarihinde başladığı, eşinin ….. İlçesi …. Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapmakta olduğu, dolayısıyla davacının aile birliği mazeretinin halen devam etmekte olduğu, davacının aile birliği mazereti ile atanmasına ilişkin işlemin hukuk aleminde geçerli olduğu dikkate alındığında; mazeret sebebiyle yapılan atama işleminin amaç ve sonuçlarına aykırı olacak bir şekilde davacının aile birliği mazereti nedeniyle atandığı yerden çok uzakta bir başka yere atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; hukuka aykırı bulunan dava konusu atamama işleminin uygulanması halinde, davacının aile bütünlüğünün bozulacağı ve bu durumun telafisi güç zararlara yol açabileceği değerlendirilmiştir.” denilerek, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Mersin 1. İdare Mahkemesi’nin 2025/1596 Esas sayılı ve 05.12.2025 tarihli kararında;
“…Bu durumda, davacının aile birliği mazeretine istinaden ….. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandığı ve buradaki söz konusu görevine 29/08/2025 tarihinde başladığı, eşinin ….. ilçesi ……………………….. bünyesinde kadrolu jimnastik antrenörü olarak görev yapmakta olduğu, dolayısıyla davacının aile birliği mazeretinin halen devam etmekte olduğu, davacının aile birliği mazereti ile atanmasına ilişkin işlemin hukuk aleminde geçerli olduğu dikkate alındığında; mazeret sebebiyle yapılan atama işleminin amaç ve sonuçlarına aykırı olacak bir şekilde davacının aile birliği mazereti nedeniyle atandığı yerden çok uzakta bir başka yere atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; hukuka aykırı bulunan dava konusu atamama işleminin uygulanması halinde, davacının aile bütünlüğünün bozulacağı ve bu durumun telafisi güç zararlara yol açabileceği değerlendirilmiştir.” denilerek, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin 2025/1563 Esas sayılı ve 12.12.2025 tarihli kararında;
“…Yukarıda yer verilen bilgi ve değerlendirmeler ışığında, davacının aile birliği mazereti kapsamında atanmasının yapıldığı dikkate alındığında, norm kadro fazlası olarak belirlenmesi sonrasında yapılacak yer değişikliği işleminde de bu mazeret durumunun göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Nitekim davalı idarenin, aile birliği mazeretini dikkate alarak davacıyı aynı il içerisinde, kadro ihtiyacı bulunan bir eğitim kurumuna atama konusunda takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde, davacının mazeret durumunu bertaraf etmeyecek şekilde ve ölçülülük ilkesine uygun olarak kullanılması zorunludur. Ancak somut olayda, eşinin …… ilçesinde ticari faaliyette bulunmak suretiyle çalışıyor olmasına rağmen, davacının mazeretine uygun bir yerleşim biriminde görevlendirilmek yerine, …… ilçesine yaklaşık 100 km uzaklıkta bulunan ….. ilçesi, ……………….okuluna yapılan atamasının, aile birliği mazeretiyle yapılan önceki atamanın amacını ve hukuki etkisini ortadan kaldıran bir nitelik taşımaktadır. Günlük olarak bu mesafede seyahat etmenin hem zaman hem de maliyet bakımından davacı üzerinde ağır bir yük oluşturacağı, ulaşım süresinin uzunluğu nedeniyle aile yaşamının sekteye uğrayacağı ve bu durumun aile birliğini fiilen zedeleyeceği açıktır. Ayrıca, her gün yaklaşık 200 km yol katetmek zorunda kalan bir öğretmenin mesleki verimliliğinin düşeceği ve eğitim-öğretim hizmetine beklenen düzeyde katkı sunmasının zorlaşacağı da izahtan varestedir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hem hukuka hem de hizmetin gerekleriyle bağdaşır bir idari takdirden söz edilemeyeceği, dolayısıyla söz konusu atama işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, dava konusunun işlemin icrasına devam edilmesi halinde, davacının aile birliği açısından telafisi güç veya imkansız zararlar oluşabileceği açıktır.” denilerek, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
