Sendikamız üyelerinin norm kadro fazlası olduğu gerekçesiyle re’sen, aile birliği mazeretine uygun olmayan yerlere atanması üzerine açılan davalarda;
Tokat İdare Mahkemesi’nin 2025/951 E. Sayılı ve 10.10.2025 tarihli kararı ile işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde;
“Bu durumda; davacının eşinin zorunlu atamaya tabi jandarma hizmetleri sınıfına mensup olarak Tokat İl Merkezinde astsubay kıdemli başçavuş rütbesinde personel kısım amiri olarak görev yaptığı görülmekle, davacının, eşinin bulunduğu yerde (Tokat Merkez) çalışmasında norm kadro sayılarına ilişkin hükümler uygulanmayacağından bir başka ifadeyle norm kadro sınırlamasına tabi olmayacağından, davacının norm fazlası olduğu gerekçesiyle Tokat İli, Sulusaray İlçesine atanmasına yönelik dava konusu işlemde bu haliyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, Mahkememizce hukuka aykırı olduğu tespit edilen dava konusu işlemin uygulanması durumunda, davacının yeni ve eski görev yeri arasındaki mesafe de dikkate alındığında aile birliğinin olumsuz etkilenecek olması nedeniyle telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkabileceği değerlendirilmiştir.” denilmiştir.
Erzincan İdare Mahkemesi’nin 2025/1322 E. Sayılı ve 31.10.2025 tarihli kararı ile işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde;
“Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; davacının polis memuru olan eşinin, ilgili mevzuatı gereği belirli bölgelerde ve sürelerde görev yaptığı ve zorunlu yer değiştirmeye tabi olduğu, davacının ise norm kadro sınırlamasına tabi olmaksızın eşinin görevli bulunduğu yerde görev yapması gerektiği, dolayısıyla Erzincan İli Refahiye İlçesine re’sen yapılan atama işlemine karşı, eşinin Erzincan İl Merkezinde polis memuru olarak görev yapması nedeniyle aile birliği mazeretine binaen yaptığı itirazın, “norm kadro fazlası olduğu” nedeniyle reddine dair dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava konusu işlemin davacının aile birliğinin sağlanmasını engelleyici nitelikte olduğu dikkate alındığında, yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için 2577 sayılı Kanunda aranan koşulların dava konusu olayda gerçekleştiği anlaşılmıştır.” denilmiştir.








