Güvenlik soruşturmaları hızla tamamlanmalıdır.
20 bin öğretmen atama sonuçlarının 23 Kasım tarihinde açıklandığını söyleyen Geylan, buna rağmen güvenlik soruşturmaları nedeniyle öğretmenlerin hala göreve başlatılmadığına dikkat çekti. Güvenlik soruşturmalarının hızla tamamlanmasını isteyen Geylan, “Bu süreç 1 Ocak 2025 tarihinde nihayete erdirilmelidir ”dedi.
İlk 20 bine girerek atanmaya hak kazanmış ancak mülakatlar neticesinde elenmiş arkadaşlarımıza ilave atanma hakkı verilmelidir.
20 bin öğretmen atamasında gerçekleştirilen mülakat usulünü eleştiren Geylan, “Bir kısım öğretmen arkadaşımız KPSS’de ter dökerek ilk 20 binde yer aldığı halde atanamadı, kapsam dışı kaldı. Mülakat komisyonlarında torpil yapıldı demiyorum ama mülakat komisyonu üyeleri farklı takdir hakkı kullandığı için öğretmen adaylarına farklı puanlar verildi ve sapmalar bir kısım arkadaşımızı kapsam dışı bıraktı. Bu noktada Türk Eğitim Sen olarak KPSS sonucuna göre ilk 20 bine girerek atanmaya hak kazanmış ancak mülakatlar neticesinde elenmiş arkadaşlarımıza mutlaka ilave atanma hakkı verilmesini istiyoruz. Bu öğretmenlerimizin emeğine yazıktır, onların hayallerini öldürmeye kimsenin hakkı yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; hükümet nezdinde gerekli girişimlerde bulunması ve mağdur olan bu kardeşlerimizin atanması için çok hızlı bir şekilde süreci başlatmasıdır” diye konuştu.
Sıralaması değişen bir kişi bile olsa hiçbir mağduriyete izin verilmemelidir.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in , “Sadece 1.100 kişinin sıralaması değişti” açıklamasının yaşanan sorunları normalleştirmek anlamına geldiğini söyleyen Geylan, “Bu gençlerimiz atanma hakkı kazanmak için yıllarca çalışıyor, emek veriyor, ter döküyor. Aileleri bu çocuklara yatırım yapıyor. Dolayısıyla değil 1.100 kişi, bir kişi bile olsa bu hak gaspıdır. Bir kişi bile olsa hiçbir mağduriyete izin verilmemelidir” dedi.
Alan değişikliği takvime bağlanmalıdır.
Öğretmenlerimizden alan değişikliğine bağlı atama yapılması yönünde talep geldiğini bildiren Geylan, Türk Eğitim Sen olarak MEB’e yazılı başvuruda bulunduklarını,alan değişikliğine bağlı atama işlemlerinin branş sınırlaması olmaksızın, her yıl belirli bir ayda düzenli olarak yapılması yönünde yönetmelikte düzenleme yapılması ve 2024 yılı içerisinde tüm kontenjanlar duyuruya çıkarılarak alan değişikliğine bağlı atama işlemlerinin yapılmasını talep ettiklerini söyledi.
Şu ana kadar takvimin yayınlanmamasını eleştiren Geylan, “Öğretmenlerimiz eğitimini tamamladığı ve daha faydalı olacağı alanda görevini ifa etmek istiyor. Bu talebin önünde durmayalım. Alan değişikliği talebinin yerine getirilmesi, öğretmenlerimizi sadece mutmain etmekle kalmayacak, eğitimde verimi de artıracaktır.” diye konuştu.
ÖMK Kılavuzu bir an önce yayınlansın!
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarıldığını, yürürlüğe girdiğini ancak hala kılavuzun yayınlanmadığını söyleyen Geylan, “Yüzbinlerce meslektaşımız ÖMK Kılavuzunun bir an önce yayınlanmasını, uzman ve başöğretmenlik ünvanı alarak, bu tazminatlardan faydalanmayı bekliyor. Bu süreç zaten çok gecikti. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e çağrıda bulunuyoruz: Bir an önce ÖMK kılavuzu yayınlansın, öğretmenlerimiz 15 Ocak’ta, 2025 yılının ilk maaşını alırken, tazminatlarını da alsın” dedi.
Anayasayı ihlal etmekten vazgeçin!
Üniversite idari personelinin nakil sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Geylan, bütün üniversiteleri bağlayıcı, uygulama birliği ve eş güdümü sağlayıcı bir nakil yönetmeliği çıkarılmasını talep etti. Geylan, “Maalesef son iki toplu sözleşmede karar altına alınmış olmasına rağmen YÖK hala bir girişimde bulunmadı. Kaldı ki toplu sözleşme hükümleri kanun niteliğindedir. Dolayısıyla yeni bir kanun çıkarmaya da gerek yok. Buna rağmen yaklaşık 4 yıldır YÖK, idari personelin yer değişikliği konusunda bir adım atmış değil. Biz geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında üniversite idari personeline tayin hakkı verilmesi için imza kampanyası düzenledik ve bu imzaları YÖK’e teslim ettik. YÖK’ün bu konuda yapması gereken; tüm üniversiteleri bağlayıcı, uygulama birliği ve eş güdümü sağlayıcı bir tayin/nakil yönetmeliği çıkarmaktır. Bakınız; Anayasamızın 41. Maddesi kamu yönetimine aile birliğini sağlama yükümlülüğü vermiştir. Bugün bu ülkede çalışanlara herhangi bir nedenle eş durumundan tayin hakkı vermemek demek, doğrudan Anayasa ihlali anlamına gelir. Oysa kamu yöneticisi Anayasayı ihlal edemez! Anayasayı ihlal etmekten vazgeçin, bir an önce bu yönetmeliği yayınlayın” diye konuştu.