Eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemi, sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda konuşan Genel Başkanımız Talip Geylan; “Güneydoğu Anadolu Bölge Toplantımızda; Diyarbakır, Bingöl, Muş, Batman, Tunceli, Elazığ, Malatya, Mardin, Adıyaman ve Şanlıurfa teşkilat yöneticilerimizle bir araya geldik. Şube yönetim kurulu üyelerimiz, ilçe ve üniversite temsilcilerimizle hasbihal ettik. Türk Eğitim Sen bayrağını şeref ve başarıyla taşıyan her bir yol arkadaşımla gurur duyuyorum. Var olsunlar…” dedi.
Taleplerimizi Masada Bırakmadık! Gündemde Tutmaya Devam Ediyoruz.
7. Dönem Toplu sözleşme sürecinde yaşanan gelişmeleri hatırlatan Genel Başkanımız Talip Geylan, kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları bakımından hükümetten beklentilerine değindi. Konfederasyonumuz, 2024 yılı için memur ve emekli maaşlarına refah payı dâhil olmak üzere yüzde 100,2 oranında, 2025 yılı için ise memur ve emekli maaşlarına refah payı ile birlikte yüzde 58,4 artış talep ettiğini bildiren Genel Başkanımız Geylan, Türkiye Kamu-Sen’in 7. Dönem Toplu Sözleşme masasına taşıdığı bazı hususları da aktardı. Geylan; Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışanlara sınavsız, eğitim durumları ve yaptıkları fiili işe göre GİH sınıfına alınması, tüm kamu çalışanlarının vergi dilimlerinin yüzde 15’e sabitlenmesi, görevi başındaki kamu çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmesi, tüm ek ödenmelerin emeklilik kesintisine dâhil edilmesi, 3600 ek gösterge düzenlemesinden faydalanamayan birinci dereye inmiş tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600 olması, altı ayda bir verilen enflasyon farkını aylık olarak maaşlarımıza yansıtılmasını talep ettik.” diye konuştu.
Refah Payı Uygulaması Kalıcı Hale Getirildiğinde Yapılan Zamların Bir Anlamı Olacaktır.
TBMM’de bütçe görüşmelerinin başladığını söyleyen Genel Başkanımız Talip Geylan, enflasyona karşı memurların ezdirilmemesi için tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Geylan; “TBMM’de komisyon görüşmeleri başladı. Bu süreçte Türkiye Kamu-Sen hem komisyon çalışmalarında hem de genel kurul aşamalarında da sürece dâhil olacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak 2024 bütçesinin kamu çalışanlarının beklentilerini karşılayacak şekilde gayret ortaya koyacağız. İki önemli husus var. İlki Temmuz ayında yapılan 8 bin 077 TL’lik seyyanen artışın taban aylığı yansıtılması, ikinci ise kamu çalışanlarına yüzde 10 refah payı verilmesidir. Bakınız, ocak ayında yüzde 15 oransal zam ve üzerine oluşan enflasyon farkı oranında zam verilecek. Ama bu durum sadece enflasyon oranında zam demektir. Oysaki gerçek zam, enflasyon farkı üzerine refah payı verilmesi ile hayat bulacaktır. Nitekim hükümet hem geçen ocak ayında hem de temmuz ayında kamu çalışanlarına refah payı uygulamasını hayata geçirdi. Diyoruz ki; bu uygulama kalıcı hale gelsin.” ifadelerini kullandı.
Göreceksiniz Ki Yine Türk Eğitim-Sen Başka Hiç Kimse ÖMK’ya Dönüp Bakmayacak.
Konuşmasında Öğretmenlik Meslek Kanunu’na değinen Geylan, ÖMK’nın gündeme geldiği 2018 yılından bu yana, yani 4 yıllık süreçte üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini söyledi.
ÖMK’nın eksikliklerine değinen Geylan, adına yakışır şekilde içinin doldurulması gerektiğini de bildirdi. Geylan, “Kanunun adı ÖMK ama kanunun içinde yönetici atama süreci yok, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi yok, tayin, nakil ve izinler yok, teşvik yok. ÖMK bu ve benzeri birçok hususu ihtiva etmelidir. Bu nedenle kanunun talep ve beklentilerimiz yönünde yeniden revize edilerek, TBMM gündemine getirilmesini istiyoruz. Türk Eğitim-Sen ÖMK konusunda geride kalan 4 yılda olduğu gibi yine gayretkeş olacaktır. Göreceksiniz ki yine sizden başka hiç kimse ÖMK’ya dönüp bakmayacaktır” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bütçe görüşmelerinin sona ermesinin ardından ÖMK ile ilgili hazırlık yapmaya başlayacağını kaydeden Geylan, “Biz de kanunun meslektaşlarımızın beklentileri doğrultusunda düzenlenmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz” dedi.
Asıl İstihdam Yöntemi Kadrolu Atamadır.
ÖMK’da sözleşmeli çalışanların durumunun da yer alması gerektiğini kaydeden Geylan; “657 DMK’nın 4/B maddesi, devletin geçici işlerinin görülmesi için geçici istihdamını sağlamak amacıyla ihdas edilmiştir. Ama gelinen noktada iktidar 4/B sözleşmeli çalıştırma usulünü, temel istihdam modeli haline getirmiştir. Bu durum kabul edilemez! Bütün kamu çalışanları 657’nin 4/A maddesine göre kadrolu şekilde istihdam edilmelidir.” ifadelerine yer verdi.
Ücretli Öğretmenlerin Dramı İçimizi Acıtıyor.
Ücretli öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun asgari ücretin yarısı kadar ücretle çalıştığını kaydeden Geylan, “Sendika olarak geçen yıl yaptığımız ücretli öğretmenlik araştırmasında yaklaşık 80 bin ücretli öğretmen çalıştırıldığı belirledik. Artık ücretli öğretmenlik uygulaması zıvanadan çıktı. Çünkü 80 bin rakamı, bir pansuman tedbir olan ücretli öğretmenliğin adeta asal istihdam modeli haline getirildiğini gösteriyor. Bunu asla doğru bulmuyoruz. Ücretli öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu asgari ücretin yarısı kadar ücret alıyor. Asgari ücret dip ücrettir. Bir iş yerinde asgari ücretin altında çalışan olduğunda devlet o işyerine ceza kesiyor. Ama şu an devlet, ücretli öğretmen çalıştırarak suç işliyor. Yapılması gereken bellidir; ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılmasıdır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 68 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu söylüyor. Daha fazla beklenmesin öğretmen ataması yapılsın. TBMM bütçe görüşmelerinde atama sayısı gündeme gelecektir. Umuyoruz, herkesi mutlu edecek atama sayısı belirlenir.” şeklinde konuştu.
Kaynak