Bölge Toplantısı öncesi 21 Eylül Perşembe günü Kars Şubesini ziyaret eden Genel Başkan, kurum ziyaretleri ve istişare toplantısına katıldı.
Türk Eğitim-Sen heyeti ilk olarak Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Özmen, Kars İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Kaya ve Kars Valisi Türker Öksüz’ü ziyaret etti.
Daha sonra Genel Başkan Geylan ve Dolgun, Kars Şubesi’nin yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Geylan, “Şube Başkanımız Ozan Ağadedeoğlu nezdinde, Kars’ta yetkiyi alarak teşkilatımızı gururlandıran bütün yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, arkadaşlarımın azim ve gayretleriyle çok daha başarılı yarınlara uzanacağız.” dedi.
Kars ziyaretleri kapsamında Geylan ve Dolgun; Kağızman Kaymakamı Okan Daştan’ı da ziyaret etti. Geylan, Daştan’a eğitime verdiği önem ve eğitim çalışanlarına karşı gösterdiği yakın alakadan dolayı teşekkürlerini iletti.
Geylan ve Dolgun, 22 Eylül Cuma günü Van’a geçerek Van Valisi Ozan Balcı’yı da makamında ziyaret etti. Geylan, “Van’da eğitim yatırımları hususunda önemli gayretlerine şahit olduğumuz Sayın Valimize eğitim çalışanları ve öğrencilerimiz adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi ziyaretlerinin son gününde ise Genel Başkanımız Talip Geylan Van’da; Şırnak, Siirt, Batman, Iğdır, Ağrı, Van, Erzurum, Bitlis, Ardahan ve Hakkâri teşkilatlarımızın şube başkan ve ilçe temsilcileriyle buluşarak, değerlendirme ve istişarelerde bulundu.
İstişare toplantılarında yaptığı konuşmada Genel Başkanımız Talip Geylan, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu anlamlı günlerde Doğu Anadolu Bölgemizin farklı illerinde bizleri ağırlayan değerli teşkilat yöneticilerimiz ve üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Allah birliğimizi daim etsin” dedi.
7. Dönem Toplu Sözleşme Sonuçları Çok Bariz Şekilde Ortaya Koymuştur Ki, Kamu Çalışanları ve Emekliler Bir Kez Daha Kaybetti.
Kamu çalışanlarının sorunları ve toplu sözleşme süresinde yaşanan gelişmelere değinen Genel Başkan Geylan; “Yetkili Konfederasyonun 7. Dönem Toplu Sözleşmede attığı imza henüz kurumadı ama bu kısacık sürede dahi gelir kaybı yaşıyoruz. Toplu Sözleşme sonuçları çok bariz şekilde ortaya koymuştur ki, kamu çalışanları ve emekliler bir kez daha kaybetti. Bakınız, sözde yetkili sendika eğitim hizmet kolunda ‘27 kazanım elde ettik’ diyerek, reklam yaptı. ‘Kazanım’ diyerek imza attıkları 27 maddenin 26’sı, 2021 yılında yapılan toplu sözleşme mutabakatının neredeyse bire bir aynısıdır. Yine sözde yetkili sendika üniversite çalışanları için dokuz kazanım elde ettiklerini söylese de, bu 9 kazanımın 7’si neredeyse geçen toplu sözleşme ile noktasına virgüle kadar aynıdır.” dedi.
2024’ün ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında yüzde 10, 2025’in İlk Altı Ayında Yüzde 6 ve İkinci Altı Ayında Yüzde 5 Zam Yapılacağı Kararı Verildi. Bu, Garabet Bir Sonuçtur.
Genel Başkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Güya maaş artışları konusunda anlaşamadılar ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gittiler. O da bir tiyatroydu. Bu şekilde adeta ‘ne şiş yansın ne kebap’ denilmiştir. Hakem Kurulu da işverenin teklifini aynen karara bağladı.
Bilindiği gibi memur ve memur emeklilerine 2024’ün ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında yüzde 10, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6 ve ikinci altı ayında yüzde 5 zam kararı verildi. Bu, garabet bir sonuçtur.
Öte yandan Merkez Bankası’nın 2024 yılı tahmini enflasyon rakamı yüzde 33’tü. İlk kez Hükümet, tahmini enflasyonun altında bir ücret artışını kamu çalışanlarına vermiş oldu. Dolayısıyla 20 gün süren toplu sözleşme sürecinde hiçbir teklif masada doğru düzgün müzakere edilemedi. İşte bu nedenle Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalar yetkili olmalıdır. Biz toplu sözleşme taleplerimizin hayata geçmesi için bu süreçte de sendika olarak üzerimize düşeni yürütmeye devam edeceğiz. Nitekim 2024 bütçesi TBMM’ye sunulduğunda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ve milletvekillerinin nezdinde bu konuyu gündeme taşıyacağız.” dedi.
Gerçek Zam; Büyüyen Ekonomiden, Artan Milli Gelirden Kamu Çalışanları ile Emeklilerinin Pay Alması ve Refah Payının Verilmesi İle Mümkün Olacaktır.
Cumhurbaşkanı’nın “memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” söyleminin içinin doldurulması gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan Geylan, “Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ‘Memur ve memur emeklilerimiz için enflasyon hedeflemelerine göre Ocak 2024’te yapılacak artış yaklaşık yüzde 50’ye yaklaşacaktır’ şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklamayla Sayın Bakan, enflasyon farkını da zam gibi göstermektedir. Enflasyon farkı kadar zam, zam değildir. Enflasyon farkı demek; geride kalan 6 aylık dönemde uğramış olduğumuz gelir kaybının telafisidir. Bunu 2024’ün zammı gibi sunmak doğru değildir. Temmuz ve Ağustos ayından alınacak enflasyon farkı şimdiden yüzde 13,4 oldu. Dolayısıyla biz bunu kabul etmiyoruz. Bütçe görüşmelerinde bu konuyu da dile getireceğiz. Gerçek zam; büyüyen ekonomiden, artan milli gelirden kamu çalışanları ile emeklilerinin yararlanması ve refah payı uygulamasının verilmesi ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Vergi Kesinti Oranları %15’e Sabitlensin!
Vergi kesinti oranlarına dikkat çeken Geylan, “Sayın Maliye Bakanı Şimşek’in, ‘Vergide esas olan az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almaktır’ şeklinde bir açıklaması var. Türkiye Kamu-Sen bunu yıllardır söylüyor. Vergi kaçırmayan, en düzenli vergi veren kesim kamu çalışanlarıdır. Ancak yılın ikinci altı ayından itibaren yapılan vergi kesintileri nedeni ile kamu çalışanları Ocak-Şubat-Mart aylarında aldığı maaşı Kasım ve Aralık ayında alamamaktadır. Bu nedenle tüm kamu çalışanlarının vergi kesinti oranları %15’e sabitlenmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Yardımcı Hizmetlilerin GİH Sınıfına Alınması, Ülkemizin Bütçesine Yük Değildir.
Yardımcı Hizmetliler sınıfında çalışanların öğrenim durumlarına göre sınavsız şekilde Genel İdare Hizmetleri sınıfına alınmasını talep ettiklerini kaydeden Geylan, bunun ülkemizin bütçesine ilave yük getirmeyeceğini söyledi.
Görevi Başındaki Memurlarımıza da Bayram İkramiyesi Verilsin.
Devletimizin, yılda iki kez işçi, işçi ve memur emeklisine Bayram İkramiyesi ödediğini belirten Geylan, kamuda bu haktan mahrum kalan kesimin görevi başındaki memurlar olduğunu söyledi. Bu ayrımcılığa son verilmesini isteyen Geylan, “Görevi başındaki kamu çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmelidir” dedi.
Ek Ödemeler Memur Emeklilerine de Yansıtılmalıdır.
“Memur emeklilerinin maaş artışı yüzde 25 olurken, ilave ek ödeme adıyla memur maaşlarına yansıtılacak 8 bin 77 TL tutarındaki ödeme de emekliliğe yansımadı” diyen Genel Başkan Geylan, bu durumun memurların emeklilik yaşantılarında ciddi kayıplara neden olacağını ifade etti. Çalışanlar ile emekliler arasında oluşan uçurumdan dolayı emekliliği hak ettiği halde emekli olmak istemeyen çok sayıda kamu çalışanı bulunduğuna dikkat çeken Geylan, “Konfederasyon olarak bu yoldaki girişimlerimizi sonuç alıncaya kadar sürdüreceğiz.” dedi.
Grev Hakkı Olmayan Bir Sendika Kanununun Bir Ayağı Topaldır.
Genel Başkan Talip Geylan, bir diğer beklentilerinin de 4688 sayılı Sendika Kanunu’ndaki sorunların giderilmesi olduğunu belirterek, yasanın eksikliklerine dikkat çekti. Ülkemize yakışan bir sendika kanununun hayata geçirilmesi konusunda ısrarcı olduklarını söyleyen Geylan, “Grev hakkı olmayan bir sendika kanununun bir ayağı topaldır. Türkiye Kamu-Sen olarak grevli, kamu çalışanlarına siyaset yapma hakkı tanıyan bir sendika kanunu talebini 33 yıldır gündeme getiriyoruz.”diye konuştu.
Üniversite Personeli Kurumun Hafızasıdır.
Üniversite idari personeli için, bütün üniversitelerde uygulama birliğini sağlayacak bir tayin nakil yönetmeliğinin çıkarılmasını talep ettiklerini bildiren Geylan, “ Bu olmuyor ise eş durumundan tayin ya da becayiş hakkı verin, muvafakat zorunluğunu kaldırın. Zira bu durum aile bütünlüğünü zedelemektedir. Bilindiği üzere Anayasa’nın 41. Maddesi, ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar’ der. Dolayısıyla üniversite çalışanlarını aileleri ile birleştirelim, motivasyonlarını yüksek tutalım” dedi.
Üniversite idari personelinin kurumun hafızası olduğunu belirten Geylan, “İdari personel kurum kültürünün taşıyıcısıdır. Dolayısıyla üniversite çalışanları bilgisi, birikimi ve başarısıyla bulunduğu kurumda ‘hak ettiğimi alamıyorum’ düşüncesine kapılmamalıdır. Bu minvalde yapılması gereken, üniversite idari çalışanlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarının belli bir takvime bağlanmasıdır” diye konuştu.
Bütün Üniversite Çalışanlarının Hür İradeleri İle Seçim Yapılmalı ve Sandıktan Kim Birinci Çıkıyorsa O Rektör Olarak Atanmalıdır.
Akademik kadro tahsisinde kontenjan sınırı olmaksızın kadro verilmesi ve akademisyenlerimize akademik destek ödeneği sağlanması gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan; “Akademisyenlerimiz, yeterliliğini sağladığı halde kadrosunu alamıyor. Çünkü yönetimin birinci halkasında yer almıyor. Akademik yeterlilik sağlamış tüm akademisyenlerimize kontenjan sınırı olmaksızın doçentlik ya da profesörlük kadrosu tahsis edilmelidir” dedi.
Rektör seçimlerini de eleştiren Geylan, rektör seçimlerinin bütün üniversite çalışanlarının iradesi ile yapılması ve sandıktan birinci çıkan ismin rektör olarak atanması gerektiğinin altını çizdi.
Kaynak